BÜYÜK MARKALAR BÜYÜK HATALAR (JACK TROUT)
18.yüzyıl ve 19.yüzyılın ortalarına kadar şirketlerin günümüzün global ekonomisinde olduğu gibi yoğun rekabetle uğraşması gerekmiyordu. Başarılarından öğrenebileceğimiz çok şey olmasına rağmen iş hayatının çok daha kolay olduğu bir dönemde büyüme lüksüne sahip olmuşlardı.
Başarısızlıktan ders almak yalnızca daha kolay değil, neyin işe yaradığı ve neyin yaramadığı konusunda çok daha kapsamlı bir analiz de sunuyor. Bize hep hatalarımızdan ders almamız söylenmiştir. Süper markaların yaşamlarındaki ‘’yükselişlerin’’ yanı sıra ‘’düşüşlere’’ de göz atmak size genel olarak neyin yanlış gittiğini gösterebilir. Şaşaalı günlerden zor zamanlara düşen şirketlerin sayısı hiç de az değil.
En Çok Yapılan Hatalar ve Yüksek Maliyetleri
Ne Değişti?
Rakiplerin hata yapmasını beklemek bir yarışta diğer koşucuların düşeceğini umarak koşmaya benzer. Pek akıllıca bir strateji değildir.
Daha da beteri her yarışta sayısı artan katılımcıların miktarıdır. Her kategori ‘’seçenek zorbalığı’’ adını verdiğim bir kavram tarafından işgal edilmiş durumda. Tüketicilerin o kadar fazla seçeneği var ki yaptığınız bir hata sizi yalnızca bir rakibin değil yanlış adımınızdan yararlanmak isteyen bir rakipler ordusunun ardına düşürüyor. Özellikle trajik olan şey ise o şirketi asla geri alamamanız. Gitti mi gidiyor. (2. Bölümdeki General Motors hikayesi bu sorunu dramatize ediyor.)
‘’Ben de’’ Hatası
Okumaya devam et “BÜYÜK MARKALAR BÜYÜK HATALAR – JACK TROUT …”